Bugun...


Osman TURNA

facebook-paylas
Allah’?n Tek’lik Boyutunu Kavramak-10
Tarih: 12-04-2021 09:42:00 Güncelleme: 12-04-2021 09:42:00


 

...

Dinsel ve felsefesel kuramlara ili?kin kitaplarda inanman?n tan?m? yap?l?rken genellikle onun söyleni? biçimiyle sözel boyutuna, do?rulamayla duygu boyutuna, zaman zaman edimle duyu ve davran?? boyutuna vurgu yap?l?r. Bu tan?m ve bölümleme içinde ak?l, dü?ünce ve bilgi boyutuna ço?u zaman yer verilmez. Oysaki inanç sürecinde söz ve duygu aras?nda görülen bu bo?luk, ak?l ve bilginin bu ikisi aras?nda olu?turaca?? bir ba??nt?yla doldurulabilir. “Allah’?n Tek’lik” bilincinin zihinsel boyutunun asl?nda böyle bir gereksinimden ortaya ç?kt??? söylenebilir. Görüldü?ü üzere, “Tek’lik Bilinci ile Bilgi” ili?kisinin birey ve özvarl?k olarak nefsi ilgilendirmesi, bu ba?lamda özvarl???n bilme ve anlama yetisini öne ç?karmakta, ayetlerdeki “bil” bildirimi ve “heva”y? giderme olgusu, do?al olarak bizi bilmenin oda??ndaki ak?l ve zihne yönlendirmektedir. Bu biçimde bilmenin ve bilginin niteli?i, “Allah’?n Tek’lik Boyutunun” zihin ve bilgi odakl? yeni bir okumas?n? gündeme getirmektedir.

La ilahe illa Allah/?lah yoktur, yaln?zca Allah vard?r” tümcesinde vurgulanan “Allah’l?k Niteli?i” kavram?, Kur’an’daki “?lahl?k” kavramsall??? ile do?rudan ilgilidir. Öyle ki Kur’an’da, Allah’?n ilahl???na muhatapl?k söz konusu oldu?unda, insan d???ndaki varl?klar?n, konu?an ile konu?ulan?n ili?kisi içinde de?erlendirilme?i görülüyor. Ba?ka bir anlat?mla, “?lahl?k” genel olarak ak?lsal varl?klar?n muhatap olabilece?i ve onlar?n zihinsel sorumluluk alanlar?na ili?en bir konudur. Nas Suresinin 114/3 ayetinde, “?nsanlar?n ?lah?na...” denilmek suretiyle Allah’?n ilahl??? bir bak?ma insanlara ve insanl??a ayr?lm??t?r. Buna kar??n ise, “Rab’l?k” kavram?n?n Kur’an’da böyle bir ay?r?m özelli?i yoktur. Fatiha Suresinin 1/1 ayetindeki giri? tümcesinde yer alan, “Övgü, tüm alemlerin (boyutlar?n) Rabbi olan Allah’a özgüdür.” ve bir ba?ka yerde Enam Suresinin 6/164 ayetinde ise, “Her ?eyin Rabbi...” biçimindeki anlat?mlar, “Rab’l???n” insan dahil varl?klar?n tümünü kapsayan bir anlam geni?li?ine sahip oldu?unu görüyoruz. Ayr?ca ölçü olarak k?yasland???nda, Kur’an’da dokuz yüz yetmi? defa geçen “Rab” sözcü?ünün, yüz k?rk yedi defa geçen “?lah” sözcü?ünün yan?nda daha geni? bir kullan?m alan?na sahip oldu?u görülmektedir. “?lahl???n” yaln?zca yükümlülere ayr?lmas? ister istemez zihinsel, yani yükümlüye özgü di?er varl?klardan ve canl?lardan ay?ran as?l etmene yönlendirmektedir. Bu ay?r?m noktas? do?al olarak “konu?an canl?” tan?mlamas?nda görülen, insan? di?er canl?lardan ay?ran ak?l yetisidir. Dolay?s?yla di?er canl?lardan ay?ran bu ayr?cal?k, insan? “?lahl???n” muhatab? durumuna getirmektedir.

Ak?l ve zihin söz konusu olunca ilk akla gelen ?ey genellikle dü?ünme yetisidir. ?nsan? di?er canl?lardan farkl? yapan as?l etmen onun dü?ünebiliyor olmas?d?r. Yöntemsel veya düzenli bir dü?ünce kendi içinde kesinlikle bir mant?k ve kurguya sahiptir. Bu kurgu, do?al olarak içerisinde bilme ve bilgilenme çal??mas?n? da içerir. Mant?kç?lar taraf?ndan bunlar? kapsayan dü?ünme ve bilme biçimine genellikle “zihinsel tasar?m” ad? verilir. Bu ba?lamdaki zihinsel tasar?m bazen bilgi ya da bilgilenme olarak an?l?r. Bilgi için yap?lan tan?mlamalar, asl?nda zihinsel odakl? ve bir bak?ma dü?üncenin özünü olu?turan olgulard?r. En genel kabule göre bilgi, “zihinsel tasar?m ve do?rulamay? da kapsayan kavray??t?r”. Bunun yan?nda daha tümel aç?dan, “bilgi, anlamd?r” ?eklinde de bir tan?m bulunmaktad?r. ?slam tasavvufçusu ve dü?ünürü Teftazani, bilgi sözcü?ünün bir ortak sözcük oldu?unu belirttikten sonra genel olarak bilginin, “ak?lsal bir kavray??” olarak tan?mlanmas?nda görü? birli?i oldu?unu ve bu kavray???n iki biçimde yorumlanabilece?ini söyler. ?lk yoruma göre, “bilgi, ak?lda biçimin olu?mas?d?r”. Bu tan?m gere?ince “bilgi, bir ?eyin zihindeki resmini” gösterir. Bilgi sözünün oda??ndaki zihnin çekti?i bu resim, terimsel olarak “zihinsel tasar?m” diye adland?r?lmaktad?r. Akl?n kavray???na daha tümel anlamda getirilen ikinci aç?klamada, insan bilincinin, bilgi arac?l???yla anlamsal ili?kisine vurgu yap?lm?? ve “bilgi, bilincin anlama ula?mas?” ?eklinde tan?mlanm??t?r. Zihinde biçimin olu?umu, bilincin anlama ula?mas?ndan sonraki bir süreçte tamamlanm?? olaca??ndan, zihinsel tasar?m, bilinçte olu?an anlam?n tam olarak zihinde yerle?mesi anlam?na gelmektedir. Söz konusu iki tan?mdan ilkinde bilmenin sonucu olan bilginin niteli?ine vurgu yap?l?rken, ikinci tan?mda ise bilgiyi, sonuç veren bir bilme ve bilgilenme çal??mas?n?n içeri?ine vurgu yap?lmaktad?r.

Her do?rulama,  asl?nda kendisinde öne geçen baz? zihinsel tasar?mlara dayan?r; sonuçta Kelime-i Tevhidin (Allah’?n Tek’lik Boyutunun) gerçekten bir do?rulama oldu?u esas al?n?rsa bu giri?, asl?nda “Allah’?n Tek’lik Boyutunu” dü?üncenin ve bilginin nesnesi yapman?n bir ön ko?ulu olarak de?erlendirilebilir. Çünkü inanc?n asl?n? ve özünü olu?turan bir tümcenin içerdi?i kavramlar?n zihinde tasar?m biçimi, sonras?nda gelen bilinçsel do?rulaman?n niteli?ini do?rudan belirleyen etkenler aras?ndad?r. “La ilahe illa Allah/?lah yoktur, yaln?zca Allah vard?r” tümcesinin anlam?n? kavramak, buna ili?kin zihinde sa?l?kl? ve do?ru bir biçim olu?turmak, bu ba?lamda söz ve duyguya bakan boyut yan?nda, “Tek’lik” bilincinin, bilgi ve heva çizgisinde zihne bakan boyutunun gözard? edilmemesine ba?l?d?r. “La ilahe illa Allah/?lah yoktur, yaln?zca Allah vard?r” bilinçsel do?rulama tümcesinin ba?lang?c? ve zihinsel tasar?m? nedir diye soruldu?unda, kar??m?za zihinsel tasar?m? olarak “?lah” ve “Allah” kavramlar? ç?kmaktad?r. Bu iki kavram aras?nda bilinenden bilinmeyene ilkesinden hareketle, insan zihninin öncelikle bilip anlamaya yönelece?i ilk alan “?lah” kavram?d?r. Çünkü zihnin ba?lang?çta Allah kavram?na yönelmesi, kavram?n ta??d??? derinlik ve a??rl?k gere?i kendi içinde birtak?m zorluklar ta??maktad?r. “La ilahe illa Allah” tümcesi olarak “Allah ilaht?r” olumlu biçimi yerine, “?lah yoktur; yaln?zca Allah vard?r” diye olumsuz bir anlat?m biçimi verilmesi, tümceye “Allah” yerine “?lah” sözcü?üyle ba?lanmas?, insan zihninin kapasite ve gücünün dikkate al?nmas? olarak yorumlanabilir.

Tarihsel süreçte, “Allah’?n Tek’lik Boyutu” ve zihin aras?ndaki aran?n aç?lmas? bir bak?ma, kan?tlama ile yok sayma ikilisinden birine duyulan yönelim ve yo?unla?mayla ilgilidir. Örne?in, “zorunlu kan?tlama” konusuna yönelmek, bir anlamda Allah’?n varl???n? ve “Tek’lik” boyutunu temellendirmek anlam?na gelirken; öte yandan “?lahlar? yok sayma” ile, Allah d???ndaki ilahlar? kabul etmeme ve inanmamaya yönelmek ba?ka bir temellendirme biçimidir. Ancak, zorunlu kan?tlamada seçilen yöntem genellikle, ak?lsal ve dü?ünsel öncüllerden daha çok aktar?m esas?na dayal? sözel ve duygusal bir do?rulamayla yap?lan olumlama i?levidir. Özellikle halk düzeyinde egemen olan anlay?? biçimi, “Var vard?r ve var? tart??maya, sorgulamaya gerek yoktur” biçimindedir. Dolay?s?yla, “Allah’?n Tek’lik Boyutu” içinde yer alan kan?tlama olgusu, ço?u zaman yok sayman?n önüne geçmektedir.

Bu bak?mdan, “Allah’?n Tek’lik Boyutunun” insan için salt sözel bir do?rulaman?n ötesinde zihinsel bir sorun olmas?, her ?eyden önce ba?lang?c? say?lan “yok sayma” ile “ilah” kavram?na yönelik zihinsel tasar?mla do?rudan ilgilidir. “Allah’?n Tek’lik Boyutunu” bir zihinsel sorun olarak ele alan Nikdevi, kitapç???nda konunun ayd?nlat?lmas? ad?na önemli belirlemeler yapmaktad?r. Kitapç???n?n ba??nda yazar, Osmanl? ?mparatorlu?unda bir bilgin olan Mehmet Birgivi’den,Allah’?n Tek’lik Boyutu” ile ilgili karma??k ve ba?da??k, aç?klamaya gereksinim duyulan baz? sözlerin kendisine sunuldu?unu ve bunlar? aç?klamak için kitapç???n? yazd???n? belirtmektedir. Kitapç???n? yazmas?na neden olan, “Allah’?n Tek’lik Boyutunu” zihinsel bir sorun olarak çözümleyen ve tan?mlayan aç?klamaya gerek duyulan sözleri ?u ?ekildedir; “La ilahe illallah, yok sayma ve kan?tlamad?r. 1.Yok say?lan?n ayn?s? yoktur; çünkü yok sayma meydana gelen üzerinedir. 2. Kan?tlanan var oland?r; çünkü kan?tlama meydana gelen üzerinedir. 3.Yok say?lan, kan?tlan?n ayn?d?r. 4. Kan?tlanan, kan?tlanan?n ayn?d?r. 5. Kan?tlayan, yok sayan?n ayn?d?r. 6.Yok say?lan, yok say?lan?n ayn?d?r. Onlar bir iken alt? olmu?tur. Kim bunu verilen karara göre söylerse o ki?i bilmemi?tir. Kim de bunu Allah’?n sözündeki neden üzere söylerse kesinlikle o ki?i bunu gerçek bir müslüman olarak söylemi?tir”.

...

 

 





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DÄ°ÄžER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÃœN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
YUKARI