Tweet | Tarih: 28-03-2022 22:39 |
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ukrayna-Rusya savaşında krizin uzlaşma yoluyla çözülmesi için çaba gösteren neredeyse tek ülke biziz.
İstanbul'daki zirve öncesinde Rus ve Ukrayna heyetleri ile görüşeceğiz.
Sayın Putin ve Zelenskiy ile sürdürdüğümüz telefon trafiğinin olumlu istikamette seyrettiğini söyleyebilirim.
Davos'ta 'one minute' diyerek zulme, işgale, zorbalığa karşı tavrımızı ortaya koyarken derdimiz, barış, huzur ve insan hayatına saygıydı. Türkiye 40 yıla yaklaşan terör tarihinde ödediği önce bedele rağmen aynı çizgiden sapmamıştır.. Balkanlar, Kafkasya, Suriye, Libya'da sınır ötesi siyasi, güvenlik mücadelemizi bu anlayışla yürüttük.
Salgının tetiklediği sağlık ve ekonomik krizleri, Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşirken, Türkiye büyüme stratejisinden taviz vermiyor.
Ülkemizi savaşın tarafı yapmak için çalışanların, bizim kurduğumuz barış köprüsünü yürekleri daralarak izlediğini biliyoruz.
Salgının tetiklediği ekonomik kriz, Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşirken, Türkiye taviz vermeden yolunda ilerlemektedir. Ülke olarak pek çok badire atlatırken elbette bedeller ödedik. 15 Temmuz'da istiklalimize, ekonomimize saldıranlar... Doğu Akdeniz'de gerilimi sürekli artıranların amacı geleceğimizi ipotek altına almaktı.
"1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ DERİN MANALARA SAHİP BİR ESERDİR"
Aynı çevrelerin 1915 Çanakkale Köprüsü'nün o görkemli görüntüsü altında ezildiklerinin de farkındayız. Unutmayın, orta açıklıkta şu anda bu köprümüz dünyanın bir numarası olmuştur. Bundan dolayı herhangi bir takdirinizi beklemiyoruz. Ama takdir etmeniz sizi küçültmez aksine büyütür.
Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetler elbette önemli. Asıl bundan sonra yapacaklarımızla Türkiye'yi en üst lige çıkaracağız. Zorluklarımız, sıkıntılarımız ve eksiklerimiz, önümüze döşenen mayınlar var... Ama bunların tamamının üzerinde bizim ülkemizi müreffeh yapma inancımız, hazırlığımız, birikimimiz var. Herkesin bir hesabı, planı olabilir. Fakat en büyük plan sahibi Allah'tır.
İnşallah 2023'e kadar gece gündüz çalışarak güçlü taraflarımızı tahkim, zayıf taraflarımızı takviye edeceğiz.
1915 Çanakkale Köprüsü derin manalara sahip bir eserdir.
Bu köprü tam 140 yıl önce benzer projeyi düşünen, hazırlığını yaptıran ama ülkenin şartları sebebiyle hayata geçiremeyen ecdada bir armağandır. 107 yıl önce Çanakkale'de iman, yüreği, canı, dişi tırnağı ile yürüttüğü büyük bir zafer kazanan tüm kahramanlarımıza şükran, minnet, teşekkür ifadesidir.
Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan muasır medeniyet seviyesine çıkma mücadelesinin günümüz teknolojisiyle tecessüm etmiş halidir. Her aşamasını adım adım bizzat takip ettiğim bu eserin ülkemize ve milletimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.
"ŞİMDİ RAHATLIKLA MARMARAY'DAN GEÇİYORLAR"
Boğaza yapılan ilk köprüyü inşa ederken birileri bu eserin İstanbul'a yapılacak en büyük kötülük olduğunu söyleyebilmiştir. 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü hizmete açılmıştır. İkinci köprüde aynı hezeyanlar rahmetli Özal üzerinden tekrar sergilenmiştir. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü de bitirilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız döneminde Marmaray projesinde aynı zehirli oklar bu defa bize yöneldi.
Bu eseri de tamamlayıp hizmete sunduk. Mahkeme mahkeme dolaşarak 4 yıl bizi geciktirdiler. Tabii şimdi rahatlıkla Marmaray'dan birlikte Asya'dan Avrupa'ya geçiyorlar. Aynı şekilde Avrasya. Avrasya'da da detaylara girmeyeceğim ama hani beşli çete diyorlar ya. Beşli çete dediklerini koy bir kenara, burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşlarımız Avrasya Tüneli'ni yapanların içindeydi."
Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak üçüncü köprü artık iki beton kuleden ibaret manşeti atanların sefilliklerini unutmadık. Aynı güruh Çanakkale'deki köprü için demediğini bırakmadı. Bizim bu tür hezeyanlara cevabımız gündemimizdeki projeyi süratle tamamlayarak hizmete sunmak oldu. 1915 Çanakkale Köprüsü kamu özel işbirliği modeliyle yap işlet devret yöntemiyle ülkemize kazandırdığımız son büyük şaheser olmasıdır.
Bay Kemal yap işlet devret ne demek inanın bilmez, anlamaz. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. Öyle bir durum yok. Yıllardır birileri bu yatırım modeli üzerinden bizi yerden yere vuruyor. İGA nedir desen bilmez. Şu anda dünyadaki ilk üç havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı'dır.
"İSTANBUL HAVALİMANI DÜNYADA ÇOK BÜYÜK SES GETİRDİ"
İstanbul Havalimanı dünyada çok büyük sesler getirdi. Şimdi yüklenici firmalar işletmeci firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaktır. Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz çarpıtması yaptılar. Bu bühtanları elbette kaale almıyoruz. Bir kulağımızdan girip öbüründen çıkıyor.
Kısaca yap işlet devret projelerinin ne anlama geldiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Kamu özel ortaklığı projeleri bir altyapı modelidir. Dünyada 2021 yılında bu modelle 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli en verimli şekilde kullanan Avrupa'da üçüncü dünyada 13. ülke durumundadır. Almanya yeni otoyol projelerinin önemli kısmını bu modelle hayata geçirme kararı almıştır.
"YAPILAN ESERLER DEVLETE GEÇECEK"
Amerika 1,5 trilyon dolarlık altyapı projesinin önemli bölümünü bu modelle hayata geçirmiştir. Ülkemiz ulaştırma ve haberleşme alanında bu modelle 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal bak bunları milli bütçeden yapmadık. Yapılan analizler 2024 yılında kamu özel ortaklığı projelerinin Hazine'ye olan yükünün neredeyse sıfırlanacağını, bir sonraki yıllar itibarıyla katlanarak artan bir gelire dönüşeceğini gösteriyor.
Yatırımın devreye girdiği andan itibaren devletin vergi, zaman, akaryakıt bu noktada tabii akaryakıt tasarrufu başta olmak üzere elde ettiği gelirler kamunun kâr hanesine yazılmaya başlamaktadır. Hayata geçirilen yatırımların milli gelire 295 milyar dolar, üretime 838 milyar dolar, istihdama 1 milyon kişi katkısı zaten olmuştur. Bu katkı her geçen gün artarak sürecek, yapılan eserler devlete geçecektir.
Bugün Antalya ile 2. 138 milyar dolar Antalya Havalimanı ile ilgili süreyi uzatma ihalesi yapıldı, ilk taksidi hesaba girdi. İş bilenin kılıç kuşananın, olay bu. Neresinden bakarsanız bakın ülkemiz için kârlı, kazançlı, hayırlı, verimli yatırım modelini uygulamış olmaktan memnunum.
TEMEL MADDELERDE KDV YÜZDE 8'E DÜŞÜYOR
Temel gıdada KDV'yi yüzde 8'den bire düşürmüştük. Ardından elektriğin KDV'sini indirmiştik.
Deterjan, sabun, tuvalet kağıdı, peçete, bebek bezi gibi temel maddelerde KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e indiriyoruz.