Tweet |
Bakan Akar, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Askeralma Kanunu’nda yapılan düzenlemenin ardından yeni askerlik sisteminin hayata geçirildiğini, bu kapsamda bedelli askerlik uygulamasının sürekli hale geldiğini belirten Akar, uygulamadan faydalananların bir ay temel askerlik eğitimi aldığını, temel askerliğin altı ay olduğunu, isteği olan askerlerin asgari ücretli olarak bir altı ay daha görev yapabildiği bilgisini verdi.
Tank Paleti Fabrikası’na yönelik konuşmalara ilişkin açıklama yapan Akar, "Silahlı ATAK helikopterleri, silahlı-silahsız insansız hava aracı, top yapıyoruz, gemi tasarımı yapıp inşa ediyoruz. Hürkuş eğitim ve milli muhabere uçağı, bunların çalışmaları devam ediyor yoğun bir şekilde. Bu arada tanka da ihtiyacımız var. Tank da yapmak durumundayız. Bu bir şekilde tartışma konusu oldu. Milli Savunma Bakanlığı olarak ’Tanka ihtiyacımız var’ diyoruz. Bunun milli ve yerli olarak ülkemizde yapılmasını önemsiyoruz" dedi.
Tank Paleti Fabrikası’na "tank ve palet fabrikası" dendiğine belirten Akar, "Böyle bir şey yok. Tank Paleti Fabrikası’nda, tank paleti yapılıyor, tank yapılmıyor. Bu önyargıyla tartışma ’Zaten orada tank yapılıyor, niye bir daha ihale ediyorsunuz’ gibi bir muhakemeye evriliyor. Dolayısıyla bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Biz tank yapmak istiyoruz. Bu tankla ihtiyaçlarımızı karşılamak ve ihraç edebilecek noktaya gelmeyi amaçlıyoruz. 10 seneden beri yapılan bir çalışma, yeni bir şey değil. İhaleye 3 firma girdi. İhaleyi 3 firmadan BMC kazandı. Diğer 2 firmadan biri kazansaydı bu ihaleyi, BMC’ye sağlanan şartları sağlamak zorundaydık. Çünkü bu ihaleyi kazanan firma, kendi fabrikasını yapacak, o fabrika belli bir süreye gelecek, ona göre işçisi olacak. Tank üretimi olacak. Yıllar geçer. Nitekim BMC, şu anda Karasu’da kendi fabrikasının temellerini attı. Bu çalışma yapılıyor. O zamana kadar buradaki fabrikanın imkanlarından yararlanmak suretiyle herhangi bir gecikmeye meydan vermemek amacıyla bu tankın imalatının başlamasını öngörüyoruz. Burada mülkiyet tamamen Milli Savunma Bakanlığına ait. İşletmesi Asfat tarafından yapılıyor. Orada 150 kişilik bir ekip var. Bunlar tamamen Milli Savunma Bakanlığının kontrolünde. Onlar da oradaki sistemi kontrol ediyor. İşçiler de Asfat’ta. İşçilerle ilgili çok dedikodu yapıldı. İşçiler orada duruyor. Doğal emeklilik süresi gelen emekli oldu. Üç beş kişi de kendi ihtiyaçları doğrultusunda tayin oldu. Çoğunluk orada çalışmaya devam ediyor. Özlük haklarında herhangi bir eksilme söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
Tank Paleti Fabrikası’nın kontrolünün Milli Savunma Bakanlığında olduğunu aktaran Akar, "Yönetimde bir hata yok, yönetim Türk, kontrol Türk. Sermaye? Katarlılar gelmişler girmişler. Başlangıçtan itibaren altını çizmeye çalıştığım, devlet ve millet meselesi dediğim konu bu. Buralarda hakikaten mümkün olduğunca genelden bakmamız lazım. Ülke ve millet menfaatinde ne varsa onun üzerinde durmamız lazım. Aksi halde burada bir siyasi malzeme getirip de tartışma konusu haline getirdiğimiz zaman bir sürü şey duygusallıktan dolayı yanlış yönlerde gelişebiliyor. Bu da sıkıntıya sebebiyet verebilir. Bir daha söyleyeyim, mülkiyet tamamen Milli Savunma Bakanlığında. Fabrikanın gittiği falan yok. Oradaki kontrol mekanizması tamamen bizde. Türkiye’nin özgün, orijinal, milli, yerli, harp, araç, gereç ve silah vasıtalarının yapılmasını önemsiyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin NATO ilişkilerine yönelik soruları yanıtlayan Akar, Türkiye’nin ittifaktaki sorumluluklarını yerine getirdiğini, finansal, oparasyonel ve tatbikatlara gereken desteğin sağlandığını kaydetti. Akar, "NATO ülkelerinin de bize karşı sorumlulukları var onları da yerine getirmeleri konusunu açık şekilde ortaya koyuyoruz. Herkesin anlaması gereken şu; Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemen, bağımsız bir devlet. Egemen ve bağımsız bir devlet olarak hak alaka ve menfaatlerimiz çerçevesinde durumu değerlendirip buna göre yapmamız gerekenler neyse bunları yapan bir devlet. Herhangi bir şekilde hatır, gönül için asil milletimizin, vatanımızın, devletimizin hak ve menfaatlerini şu veya bu şekilde gözardı etmek durumunda değiliz" dedi.
(İHA)