Tweet |
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Tunus’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya konusunda da açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile ortak düzenlediği basın toplantısında Suriye’den Türkiye’ye gelen 4 milyona yakın Suriyeli mültecilerin her şeyiyle Türkiye’nin ilgilendiğini söyleyerek, "Aynı şekilde Libya’dan da malum Tunus’un güneyine doğru bu bölgede 500 bine yakın mültecinin olması kime yüktür, o da Tunus’a ciddi bir yüktür. Bu yükün altından bire an önce kalkmak gerekiyor. Tabii bunlar daha sonra öyle bir hal alıyor ki terörize bir durum ortaya çıkıyor ve bu terörize durum da oradaki halkları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu bakımdan Libya’daki bu olumsuz gelişmeler sadece Libya’da kalmıyor, aynı zamanda komşu ülkeler ki başta Tunus, buradan ciddi manada rahatsız oluyor. Bunları da değerlendirme fırsatımız oldu tabii bizim Libya’da bir an evvel ateşkesin sağlanarak siyasi sürece dönülebilmesi amacıyla atabileceğimiz adımlarla bu çerçevede yürütebileceğimiz iş birliği neler olabilir bunların üzerinde durma fırsatımız oldu ve biz Tunus’u bu bölgede istikrarın bir unsuru olarak görüyoruz ve birlikte de atabileceğimiz adımları konuştuk. Libya’da istikrarın sağlanması yönündeki çabalara Tunus’un çok değerli ve yapıcı katkıları olacağı inancındayım” açıklamalarında bulundu.
Erdoğan ayrıca Libya’nın neredeyse tamamına yakınının Müslüman olduğu bir ülke olduğunu ve sorunlarını kendi içinde siyasi bir yöntemle çözmesinin en isabetli yol olacağını düşündüğünü belirtti.
Başlayan Berlin sürecinde Cezayir, Tunus ve Katar’ın olmayışının eksiklik olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu eksikliği Sayın Merkel’e ifade ettim bunun giderilmesinin doğru olacağını söyledim. Kendileri de bu konuda bir değerlendirme yapmamda fayda var dediler. Daha sonra Sayın Putin’le de ben bu konuyu görüştüm bu düşünceme bu fikrime aynen kendisinin de katıldığını söyledi. Dün Boris Johnson’la İngiltere Başbakanı’yla görüştüm ona da yine Tunus, Cezayir Katar bu ülkelerin sosyopolitik olarak bu bölgenin yani Libya’nın yapısını en iyi bunların bildiğini söyledim” dedi.
“BU KONUDA DA YETKİ SAHİBİ İKİ ÜLKE VARDIR, O DA LİBYA’DIR TÜRKİYE’DİR”
Erdoğan, Yunanistan’ın Libya’da yaşananlara müdahalesiyle ilgili olarak “Bir defa şu anda Yunanistan’ın ne kıta sahanlığıyla bu işin alakası var ne de aramızdaki özellikle Libya ve Türkiye arasındaki şu anda mevcut bantla bunun bir alakası var. Kıta sahanlığıyla ilgi alakası yok münhasır ekonomik bölgeyle ilgi alakası yok. Münhasır ekonomik bölgede malum sadece Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs’ın orada belli lotları var ve bunun dışındaki diğer alanda ise bizim Libya ile Türkiye arasındaki bağlantı bellidir ve bu konuda da yetki sahibi iki ülke vardır, o da Libya’dır Türkiye’dir. Libya’nın şu anda biliyorsunuz resmi olarak bir başbakanı var o da sayın Serrac’dır ve bizler de sayın Serrac’la bu görüşmeyi heyetiyle beraber İstanbul’da kendilerini ağırladık kendileriyle beraber yetkili arkadaşlarımızla oturduk müzakeresini değerlendirmelerini yaparak imzalar atıldı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden de biz bu mutabakat metnini de anlaşmayı da geçirmiş bulunuyoruz. Ve bundan sonraki süreci de bu istikamette devam ettireceğiz ve Yunanistan’ın burada herhangi bir söz sahibi olması diye bir şey söz konusu değildir. Tabi şunu da bunların bilmesi lazım artık devir o geçmiş devir de değildir. Geçmişte birçok anlaşmaları bunlar farklı şekilde yapmış olabilirler ama şu anda böyle bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti de yoktur bunu da bilmeleri lazım” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Münhasır ekonomik bölgeyle ilgili atılan adım, bunun yanında özellikle de mutabakat metininin içerisinde yer alan maddelerin hepsi aslında bir adımın ön sesleridir” diyerek bu konuyla ilgili olarak görüşmeler yapıldığını söyledi.
“HAFTER MEŞRU DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Libya’ya yapılan müdahaleler hakkında, “Fakat sormak lazım acaba şu anda Libya’da bulunan ve bunun 5 bini Sudan’dan 2 bini Rusya’dan ‘wagner’ diye gelenler oraya hangi sıfatla geldiler orada ne işleri var hangi bağlantıları var bunları medya olarak sizin sormanız lazım. Türkiye ise böyle bir daveti aldığı zaman davete icabet de eder. Niye? Aramızda en azından bir mutabakat metni var bir münhasır ekonomik bölgeyle ilgili anlaşmamız var yani bizim böyle bir bağımız var ama bunların hiçbir bağı yok. Hiçbir bağı olmadığı halde bunların orada ne işi var. Bunu sormak lazım. Bir diğer olay, Hafter meşru değildir, gayrimeşrudur. Gayrimeşru olarak Hafter durumdan vazife çıkarıyor. Serrac orada biliyorsunuz bir mutabakat hükümetinin başbakanıdır böyle bir durumu var ve uluslararası alanda karşılığı olan odur. Ama diğerinin öyle bir karşılığı da yoktur. Dolayısıyla biz uluslararası karşılığı olan bir Serrac’ın attığı adımlarla biz de beraber adım atıyoruz. Ama Hafter’in böyle bir vasfı böyle biz sıfatı yok, onlar durumdan vazife çıkararak yine bazı ülkelerle, parası bol olan silahları imkanları bol olan ülkelerle bu tür adımları atıyorlar. Lütfen bunları da görelim ve ona göre Libya’daki kardeşlerimizi bunlara ezdirmeyelim dedirtmeyelim” diye konuştu.
(İHA)